//-->
ANA SAYFA

egemcanakkale,çanakkale,htlm kodları,ıceblue tasarım,php kodları,sesli

Lapseki

ANA SAYFA TOP LİSTE DİLEK FM İLETİŞİM










LAPSEKİ 
(LAMPSAKOS)

 

Çanakkale boğazındaki 4 önemli yerleşim merkezinden birisi olan Lapseki'nin eski adı Mapsakos'dur. Lampsakos'u, Hellespontus'un dogusunda Troas bölgesinde Foçalıların kurduğu sanılmaktadır.
Kent, coğrafyacı Strabon'a göre bir Miletos koloni kentidir. M.Ö 499 yılında Perslere başkaldıran Tonya halkının yanında yer almış, M. Ö. 479 yılında Mikale Deniz Savaşından sonra Atinalıların yanında yer almış ve M.Ö.471 yılında Kserkes döneminde Perslere teslim olmuştur.
Sonraları Persler, kenti Yunanlı Temistokles'e ganimet olarak vermişler ve şehir 1356 yılında Gazi Süleyman Paşa tarafından fethedilinceye kadar Bizanslılar'ın hakimiyetinde kalmıştır. I.Dünya savaşında işgal edilen Lapseki, İstiklal savaşı'nın sonlarına doğru 25 Eylül 1922'de Fransız ve ingiliz birliklerinin, Lapseki halkının birlik ve beraberliği sonucu püskürtülmesi ile kurtarılmıştır



Çanakkale Boğazının tüm doğal güzelliklerine sahip olan ilçemizde, halkın birinci geçim kaynağı tarım olup, kısmen balıkçılık ve turizm geçim kaynakları arasında yer almaktadır. İlçemizle özdeşleşmiş en ünlü meyveler kiraz ve şeftalidir.İlk 1983 yılında yapılan geleneksel kiraz şenliği, her yılın 2-14 Haziran tarihlerinde tekrarlanmaktadır.  Kaynaklar kenti olarak  bilinen ilçe, antik yerleşmelerinin yanı sıra Osmanlı döneminin yapılarıyla da ünlüdür. Lampsakos, Perkote,  Süleyman  Paşa Camii, Umurbey Hüdavendigar Camisi, Yakup Bey Külliyesi ve Abdullah bin Hacı Yakup Türbesi   Lapseki'nin tarihi kültür mirasından birkaç tanesidir.  Lamsakos'un M.Ö 670 yılında Kolojonlular tarafından kurulmuş olduğu söylenmektedir. Çanakkale'ye 32 km. uzaklıktaki yörede antik kalıntılar bulunmaktadır.  Homeros'un Hiada destanında adı   geçen Perkole, Umurbey'in kuzeydoğusunda Pekmez Pınar'dadır. Orhan Gazi döneminde inşaa edilen oldukça geniş  mahfilli ve çatılı bir yapı olan Süleyman Paşa Camii ve XIV. Yüzyılda I. Murat döneminde, Tuğla ve kesme taştan yapılmış  Umurbey Hüdavendigar Camii, Çardak bucağındaki XV. Yüzyılda yapılmış olan cami, medrese ve handan müteşekkil Yakup  Bey Külliyesi ile gene Çardak bucağındaki 4 türbeden oluşan Abdullah bin Hacı Yakup Türbesi Osmanlı döneminin  ilçedeki önemli yapılarıdır.

ÇARDAK


Tarihi Osmanlı dönemine ait Gazi Süleyman Paşa komutalarından Gazi Yakup bey    tarafından yaptırılan ve halen kullanılır halde bulunan 1463-1464 yapımı kervansaray yılı yapımı bir camii Gazi Yakup bey  türbesi ile yine bu komutanın ailesine ait, Osmanlı taş sanatının nadide örneklerinin bulunduğu kadınlar mezarlığı, Türklerin  Rumeli'ye ilk çıkış yerleri olan Çardak'ta dönemin komutanlarından birine ait olan mezarın başında bulunan, Anıtlar Yüksek  Kurulunca koruma kararı bulunan, tahminen 600 yıllık o dönemin tek canla tanığı Türkler'in Rumeli'ye geçişteki birlik komutanının adını aldığı bugün de Salbaş mevkii olarak adlandırılan "Salbaş Ağacı" Lapseki'ye 5 km. mesafedeki bu güzel    beldemizi bize ilk olarak anlatan cümleler. 

7 km.'lik hiçbir yapılaşmanın bulunmadığı halk arasında şifa amaclı olarak kullanılan bakir kumsallar. Bu kumsallara asfalt yolla bağlanan 7 km. uzunluktaki yaklaşık 250-300 metre yüksekliğindeki Mecidiyeköy'ü, eşsiz manzaranın yanında yaz ve  kış aylarında esen kıvırcık poyraz rüzgarı ile planör ve sörf turizmine son derece elverişli ve bakir bir beldedir. Turunçgiller hariç diğer bütün meyvaların üretim merkezidir. Çardak'a 15 km. mesafede bulunan Taştepe dağlarındaki yaban domuzu av  alanları mevcuttur. Yerli ve yabancı turistlerce domuz avcılığı yapılmaktadır. Bir de unutmamak gerekir ki Kırkpınar Pehlivan Güreşlerinden daha eski bir maziye sahiptir, Çardak.

UMURBEY


Çanakkale Boğazından yaklaşık 5 km. içeride adı ile anılan ova ile çam ormanlarının birleştiği yerde kurulu 3.00 nüfuslu bir  yerleşim yeridir. Çok eski bir tarihe sahip olan ve bugün Nar köy diye isimlendirilen yerde kurulduğu ve halen mevcut kalıntılardan da bilinen denizden gelen akınlardan korunmak üzere bugünkü yerine taşınan Umurbey, Perkü, Bergoz, Bergaz  ve nihayet Orhan Gazi zamanında Osmanlı topraklarına katan Umur isimli beyin adı olarak "UMURBEY" ismini  almıştır.  Halkının tamamı sulu tarımla uğraşan, başta şeftali, elma, kiraz, üzüm olmak üzere tüm sebze ve meyvelerin bol  olarak yetiştirildiği beldemizde son zamanlarda yılda üç kez ürün alınabilen Seracılık'ta gelişmiştir. Ağustos ayının son  haftasında "şeftali kültür ve sanat şenlikleri" yapılmaktadır.

 
 

 
Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol